TAO TE ÇİNG

TAO TE CHING A New English Version, with Foreword and Notes by Stephen Mitchell; Harper Perennial, 1988, NY.

Tercüme: Stephen Mitchell (İng.), Emre Akçaoğlu (Tür.)

————————————————————————————————————————————————–

1

Kelimelerle anlatılabilen tao

Sonsuz Tao değildir.

Birşeylere isim olarak verilebilen isim,

Sonsuz İsim değildir.

Adlandırılamayan şey ebediyen gerçektir.

Sonu olan şeylerin kökeninde,

Onlara verdiğimiz isimler vardır.

Arzularınızdan kurtulabilirseniz, gizemi farkedersiniz.

Arzularınızın esiriyseniz, göze görünenle yetinmek zorunda kalırsınız.

Ama, bu gizem de göze görünenler de aynı kaynaktan doğar.

Bu kaynağa ‘karanlık’ derler.

Neler olup bittiğini anlayabilmek için,

Karanlıklar içinden yürümek gerekir.

2

Bazı şeylere ‘güzel’ dersek,

Başka şeyler de ‘çirkin’ olmaz mı?

Bazı şeylere ‘iyi’ dediğimizde,

Başka şeyler de ‘kötü’ olmaz mı?

Oysa,

Varlık olmazsa yokluk olur mu?

Zor olmazsa kolay,

Uzun olmazsa kısa,

Alçak olmazsa yüksek olur mu?

Birşeyin öncesi ve sonrası,

Peşisıra gitmez mi?

İşte bu yüzden Tao,

Hiçbirşey yapmadan görür işini,

Tek kelime etmez öğretirken.

Bir şeyler olur, Tao hiç karışmaz.

Bir şeyler yok olduğunda, Tao yine karışmaz.

Herşeyi olsa da O, hiçbirini sahiplenmez.

Yaptıkları neticesinde hiçbir beklentiye girmez.

Sadece işini yapar ve sonra da unutur gider.

İşte bu yüzden yaptıkları sonsuza kadar yaşar.

3

Büyük adamları gözünüzde fazla büyütürseniz,

İnsanlar güçsüzleşir.

Mala mülke gereğinden fazla değer verirseniz,

İnsanlar çalmaya başlar.

Tao, önderlik ederken,

Zihinlerimizi boşaltır,

Özümüzü doldurur,

Hırslarımızı zayıflatır,

Azmimizi arttırır.

Bildiğimiz ve arzuladığımız şeyleri

Unutmamıza yardım eder ve

Birşey bildiğini sananların,

Aklını karıştırır.

Birşey yapmamaya çalış;

Bak, her şey nasıl yerli yerine oturacak.

4

Tao, bir kuyu gibidir;

Herkes istediği kadar su çekse de,

Bu kuyu asla kurumaz.

Ve bu kuyu,

Sonsuz olasılıklarla dolup taşar.

Gözden ırak da olsa,

Bu kuyu hep oradadır.

Kim kazmış bilinmez ama,

Yaratıcı’dan da yaşlıdır.

5

Tao taraf tutmaz;

İyiliğe de kötülüğe de hayat verir.

Tao kimseyi kayırmaz;

Evliyayı da günahkarı da kucaklar.

Tao, bir körük gibidir.

İçi boş sanırsın ama o, ne yangınlar körükler.

Ne kadar çok kullanırsan, o kadar çok faydalanırsın,

Ne kadar çok anlatmaya çalışırsan, o kadar az anlarsın.

Uçlara gitme.

6

Tao için ‘Ulu Annemiz’ derler;

Sonsuz dünyalar doğuran,

Bitmez bir boşluk gibidir.

İstediğiniz gibi kullanabilirsiniz onu;

İçinizde, hep sizinledir.

7

Tao ölümsüzdür. Sonsuzdur.

Neden mi sonsuzdur?

Başı yoktur ki sonu olsun;

Doğmamıştır ki ölsün.

Neden mi?

Kendisi için bir beklentisi yoktur;

Bu yüzden, tüm varlıklar için vardır.

Tao, geride kalır;

İşte bu yüzden öndedir.

Hiçbir şeye bağlı değildir;

Bu yüzden herşeyin bir parçasıdır.

Mutluluk içindedir, çünkü,

Kendisinden vazgeçmiştir.

8

Gerçek iyilik, asıl amacı bu olmasa bile akıp geçtiği yerlere kendiliğinden hayat veren sular gibidir.

İnsanların ayakları altında, o neşeyle şırıldar.

Bu açıdan Tao’ya benzer.

Yaşadığınız yerler toprağa yakın,

Düşünceleriniz basit olsun.

Anlaşmazlıklar karşısında adil ve cömert olun.

Yönetirken kontrol etmeye çalışmayın.

Çalışırken sizi mutlu eden işi yapın.

Ailenizin hep yanında olun.

Sadece kendiniz olmak sizi mutlu etmeye yettiğinde,

Ve kendinizi kimseyle yarıştırıp kıyaslamadığınızda,

Herkes size saygı duyacaktır.

9

Ağzına kadar doldurusan,

Bardağını taşırırsın.

Durmadan bilersen,

Bıçağını köreltirsin.

Para ve güvence peşinde koşar durursan,

Asla huzur bulamazsın.

İnsanların onayını beklersen,

Onlara mahkum olursun.

Görevini yap ve çekil.

Huzura giden tek yol budur.

10

Herşeyin tek bir bütün olduğuna inanabilir misin?

Bu kadar söz geçirebilir misin aklına?

Bedenini bırakabilir misin esnesin,

Bir bebeğin vücudu gibi?

Kalbinin gözleriyle, becerebilir misin güzellikten,

Başka bir şey görmemeyi?

İnsanları sevip, hiçbir şey dayatmadan,

Yönetebilir misin onları?

En önemli konularda bile

Her şeyi oluruna bırakabilir misin?

Tüm bildiklerini bir kenara bırakıp

Kavrayabilir misin şu olanı biteni? 

Hayat vermek ve büyütmek,

Hak iddia etmeden sahip olmak,

Yaptıkların neticesinde hiçbirşey beklememek,

Kontrol etmeden yönetebilmek…

Asıl erdem işte budur.